Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



25 Haziran 2013 Salı

Dizi Dizi İnciler

Asla şikayet olarak değil ama hep bahsediyorum ya, Defne zor bir bebekti. Aç mı, uykusuz mu, kolik mi yoksa birşeyler mi hoşuna gitmiyor bilemezdim hiçbir zaman. Zor uyurdu, çabuk uyanırdı, az yerdi ve çok bebekken çok ağlardı. Bu yüzden de en çok istediğim şey Defne'nin bir an önce konuşmaya başlaması, kendisini ifade etmesiydi. Böylelikle derdini anlayabilecek ve çözüm üretebilecektim.

Sanırım 5 aylık kontrolünde, doktoru dil gelişimi için onunla bol bol konuşmamızı, ona kitap-dergi- gazete okumamızı, hatta "dedikodu" yapmamızı söylediğinde dünyalar benim oldu. Defne doğmadan önce aldığım, kendi küçüklüğümden kalan ve sonrasında peyderpey aldığım kitapları birbir döktüm ortaya. Kah sayfaları karıştırdık, kah okuduk. Ona devamlı ne yaptığımı, ne yapacağımı anlattım. Birlikte pencereden dışarıyı seyrettik bol bol. Kuşları, uçakları, bulutları, yağan karı, doğan ayı vs vs....

Burada sanırım 6 ya da 7 aylık....

Dayısıyla... ellerindeki kitap benim küçüklüğümden kalma...


Geçen yaz babasıyla...

Defne'nin sadece "konuşması" değil, anadilimiz Türkçe'yi akıcı ve anlaşılır bir biçimde kullanması, kelimeleri doğru seçmesi de benim için önemliydi. Bu yüzden, şimdilerde popüler olan çift dil öğrenmesini ikinci plana ittik, "bebek"çe konuşmadık, onun da konuşmasını desteklemedik ve doğru kelimeleri kullandık (mesela "atta" yerine nereye gidiyorsak oranın ismini söyledik). Genellemeler yerine özel isimleri söyledik ("çiçek" yerine "papatya" gibi)

Bunca emeğimizin karşılığını almamız gecikmedi, Defne kullandığı kelimelerle, kurduğu cümlelerle bizi ve etrafımızdakileri her fırsatta şaşırttı ve şaşırtmaya devam ediyor. 2 yaş göz muayenesine gittiğimizde göz doktoru, Defne'nin konuşup konuşmadığını sordu. Konuştuğunu söyleyince göz muayenesinde ekranı kullandı. Hani ışıklı bir monitörden çeşitli boylarda resimler gösterilir ve küçüğün bunları isimlendirmesi istenir. Oda karartıldı, monitör açıldı çeşitli resimler gösterildi, Defne bayağı bayağı söylüyor. "Kuş" resmi çıktı, bizimki "civciv" dedi. O esnada Defne'nin gözlerine odaklanmış olan doktor bir an için durdu ve monitöre baktı, sonra da gülümsedi. Çünkü o resme "kuş" denmesi "civciv" denmesinden daha rastlanır ve beklenir bir durumdu, Defne'nin cins yerine isim kullanması belli ki doktoru da şaşırtmıştı. Hatta muayene sonrasında eşim ve beni tebrik etti, biz de çok gururlandık... vs vs.

Bunca lafı böbürlenmek için ya da nisbet olsun diye anlatmadım.

Gezi olayları sırasında istemeden de olsa televizyon açtık evde, Defne de geçti tabii karşısına ve malum kelimeyi öğrendi. Yıllardır güzel konuşması için emek harcadığım, çenem düşene kadar konuştuğum, sabır gösterdiğim küçük kızım artık "çapulcu" diyor. Hatta sevdiği, sempatik bulduğu insanlara "çapulcu seni" diye aklınca iltifat ediyor. Ölür müsün öldürür müsün şimdi? Bugün gittiğimiz pastanede yanımıza oturan ablaya "çapulcu seni" demez mi durduk yere. Ne yapacağımı şaşırdım, çocuğum küfretmiş gibi ezildim büzüldüm. Hakikaten küfretmişti aslında, düşünsenize bundan 2 ay evvel biri çıkıp size "çapulcu" dese ne düşünürdünüz? Üstelik bu kelimeyi 2,5 yaşında bir çocuk kullansa ailesinden şüphe etmez miydiniz? "Ne var bunda okula gidince neler öğrenecek" diyenler de çıkabilir, ama fark şurada ki, Defne bu kelimeyi akranlarından değil, ona bir dede gibi örnek olması gereken, ülkesinin Başbakanından öğrenmiş durumda....İşte bence olayın acı ama gerçek kısmı da burada yatıyor. "Balık baştan kokar" diye boşuna dememişler.

Çocuklar gördüklerini aynen yapan birer maymun, işittiklerini tekrar eden birer papağandır, yani biz büyüklerin aynasıdır. Ve bizler çocuklarımıza iyi bir dünya bırakmak için elimizden geleni ne kadar yapmaya çalışırsak çalışalım, bir yerden sonra hayatlarına yön vermek elimizde olmayacaktır....

2 yorum:

  1. Aferin Defne'ye. Çapulcu küfür değil bence en büyük iltifattır bence. Ne güzel şeyler öğretiyotsunuz, metodunuz da süper. En çokda dedikodu kısmını sevdim. Gerçekten çocukla ne güzel dedikodu yapılır. :))

    YanıtlaSil
  2. Evet İlhan Bey, son 1 aydır en büyük iltifat oldu çapulcu, nereden nereye... Dedikodu kısmı, konuşulanları tekrar etmeye başlayıncaya kadar süper ama sonrasında olmadık bir yerde olmadık şekilde karşınıza çıkıverip sizi dumur edebiliyor :)

    YanıtlaSil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac