Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



12 Mart 2013 Salı

Yine Yeniden...

Birkaç haftadır sıkıntılıyız yine. Daha doğrusu Defne sıkıntılı ve bu haneyi doğrudan etkiliyor. İki hafta önce Hepatit A aşısı için doktora gittik. Klasik boy ve kilo da ölçüldü, Defne'nin son 3 ayda pek de kilo almadığı (500 gr kadar almış) ortaya çıktı, boy fena değildi ama ne olacaktı bu kilo? Doktorla yine etraflıca konuşuldu, yemek programı tekrar gözden geçirildi (kahvaltılarda tahin pekmez ve öğleden sonra muhallebisine geri dönüşe karar verildi), 2. azı dişlerinin muayenesi yapıldı velhasıl eve dönüldü. O saatten sonra ben, ben değildim artık.

Doktora gitmeden de biliyordum durumu, kızımın kemikleri elime geliyordu çünkü, iştahsızlık yine başlamıştı çünkü, gece uykudan sıçramalar ve hafif ateş de vardı ki emindim 2. azılar olduğuna. Hala da öyle düşünüyorum, başka açıklaması yok. Sağ alt taraf bence hayli kabarmış, doktoru "daha zamanı var" diyor ama diş bu öyle hoppadanak çıkmıyor ki.

Küçüğe soruyorum, "dişin acıyor mu canım?" "Acıyooo" diyor, jel sürüyoruz, ama kurnaz anne ben konuyu değiştirip "parmağın acıyor mu" diyorum, ona da olumlu yanıt veriyor ki bu da küçüğümün cevaplarına henüz tam olarak güvenmemem gerektiğini gösteriyor.

En felaket senaryo idrar yolu enfeksiyonu ki, doktorun söylediği gibi her sefer bezini kokluyorum, çiş yaparken halini gözlüyorum, birşey yok. Peki bu iştahsızlık nedir? Çıldıracak gibi oluyorum ve ilk kez, 27 aylık hayatında ilk kez TV'yi açıyorum yemek yesin diye. Biliyorum büyük hata olduğunu ama yememesi bana koyuyor. Yemeklerimi sorguluyorum, yedirme taktiklerimi, beslenme saatlerini, çıkamıyorum işin içinden. TV de tam ilaç olmuyor ama en azından bir öğün (muhallebi öğünü) bir nebze daha kolay geçiyor. Tek istediğim sağlıklı olması kızımın, onun için işimi/kariyerimi/sosyal hayatımı, velhasıl herşeyimi bir kenara atmış olmama değsin istiyorum, çok mu istiyorum bilmiyorum.

Haftasonu bir arkadaşımıza gidiyoruz. Eşi beni çok rahatlatıyor. "Açlıktan ölen çocuk yoktur" diyor, "en azından bizim gibi evlerde". Bir de doktorlarının sözünü tekrarlıyor bana, "bir köfte, yarım elmayla tüm gün idare edebilir bunlar".... İçim hafifliyor ve her öğün kendime bunu söylüyorum.

Havaların muhteşem olmasını fırsat bilip sabahları en az 1 saati dışarıda geçiriyoruz, kahvaltı ve öğle yemeği arasındaki meyve öğününü kaldırıyorum ki öğlen daha çok yesin. Kendimce çözmeye çalışıyorum, anlamaya çalışıyorum. Haftasonu tanıştığım bir teyzenin sorusuyla kendimi rahatlatıyorum "ilk çocuk değil mi kızım?" Yarı içimden yarı dışımdan haykırıyorum, "evet teyze ilk ve ben o kadar tecrübesizim ki, ne olur sihirli değneğinle bana biraz rahatlık ver"

Geçecek, geçmese bile hava böyle iyi oldukça sokaklarda moral bulacağız ve bir şekilde büyüyecek Defne.. Umarım aklımı da götürmeden....

2 yorum:

  1. bazen sıkıntılı evreleri oluyor bebişlerin ne yazıkki.bunun karşısında sabırlı ve pozitif olmak öyle zordur ki allah yardımcınız olsun.çocuğum yok henüz ama aynısını ben yaşasaydım nasıl da kafaya takardım kendimi yiyip bitirirdim eminim,fazla kuruntuluyumdur ben çünkü:)
    diliyorum ki zamanla düzene girer miniğinizin beslenme durumu.hemen her çocukta yaşanıyor böyle şeyler çevremden bildiğim kadarıyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız, rahat bir anne olmak herşeyi kolaylaştıracak sanırım :)

      Sil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac