Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



12 Mayıs 2014 Pazartesi

Engel'imin Farkında Mısın?

Her yıl 10- 16 Mayıs haftası Engelliler Haftası'dır. Bazı önemli gün ve haftalar gibi amaç "kutlama" ya da "anma" değil, farkındalık yaratmaktır. Toplum olarak bir diğerimizi "gör"me, "duy"ma ve "algı"lamadır amaç. "Engel" denince aklımıza fiziksel engeller gelmeli. Görme, duyma ve konuşma, hareket etme, algılama... gibi.

"Engel"li olsaydım, bu yolu yürüyebilir miydim? "Engel"li olsaydım, renkleri görebilir miydim, vaktimi nasıl geçirirdim? Ya da en önemlisi "engel"li olsaydım geçim ve bakımımı nasıl sağlardım? sorularını sorma ve bunlara cevap verme haftasıdır. "Engel"li toplumdaşlarımız için ne yapıyoruz? "Engel"leri ortadan kaldırmak için ne yapabiliriz? Hayatlarını kolaylaştırmak için bize düşenler nedir?

Ülkemizde "engel"li vatandaşlara hizmet etmeyi amaçlayan, onların hayatını biraz olsun "yaşanabilir" kılmayı hedefleyen kurum ve kuruluşlar olsa da bence en büyük görev devlete düşmekte. Sosyal ve halkçı devlet politikası, tüm toplumu ancak ve ancak özellikle yardıma daha fazla ihtiyaç duyanları kucaklamayı görev bilmelidir.

Peki bizler bireysel anlamda ne yapabiliriz? Mesela, görme özürlüler için sesli kitap okumaya ne dersiniz? Tamamen gönüllülük esasına dayalı bu okuma için hiçbir eğitim almanıza, evinizden uzaklaşmanıza bile gerek yok. Sadece bilgisayar donanımı ve sesinizin kabul görmesi yetiyor. Yapmanız gereken tek şey, kendiniz belirleyeceğiniz bir kitabı 5 dakika boyunca okumak, sesinizi kaydetmek ve ilgili kuruma değerlendirme için göndermek. Eğer sesiniz kabul görürse, kurumun ilan ettiği kitaplardan birini, sesinizi kaydetmek suretiyle okumak.

Bildiğim kadarıyla Boğaziçi Üniversitesi ve Altınokta Körler Vakfı bu hizmeti sunuyor. Defne tam gün yuvaya başlar başlamaz ben de katılacağım bu gönüllüler grubuna, -sesimi uygun bulurlarsa tabii-.

Bu yazıyı okuyup blog sahibi olanlardan, içeriği paylaşmalarını rica ediyorum, bana atıfta bulunmak zorunda değilsiniz. Blog sahibi olmayanlarsa, sözlü olarak tanıdıklarına bu uygulamalardan bahsedebilirler. Ne kadar çok kitap okursak o kadar çok insana ulaşabilir, yaşamlarını biraz olsun renklendirebiliriz diye düşünüyorum.

Hadi, hep beraber engelleri aşalım !

2 yorum:

  1. Çok yerinde bir paylaşım olmuş. Dediğiniz gibi Devlet bu işe ciddi olarak el atmazsa bir sonuç alınamaz. Sözde kanunlar var engelli çalıştırmak şart belirli sayıda gibi. Uygulanıyor mu acaba emin değilim. Spor müsabakalarına gene belirli sayıda girme hakkı var ama uygulama tam bir skandal. GS stadı Arenadan örnek veriyorum. Maçtan 2 gün önce kuyruğa giriyorlar bilet almak için çok azı alabiliyor kontenjan bitti deyip gönderiyorlar. Sanki gelen herkese verseler ne olur? Veya önceden bilet almak niye şart? Bu vatandaşların engelleri gözükmüyor mu? Empati yapasak bu işler daha kolay olur brnce. Çünkü hrkes potansiyel engelli. Yarın ne olacağımız belli mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kurumsal firmalar (yani denetlenenler) engelli çalıştırıyorlar biliyorum, ama hani şu 1 Mayısta bile açık olan küçük ölçekli şirketler var ya, hiç sanmıyorum... Herşeyimiz göstermelik, yasal düzenleme var ama denetim mekanizması olmadıktan sonra, biliyorsunuz Anayasayı bir kere delmekten birşeycik olmuyor :( Empati yapmak konusunda çok haklısınız, inanın engelli olmaya gerek yok, bebek pusetiyle İstanbul'da çıkın sokağa bakın neler oluyor... Teşekkürler yorumunuza.

      Sil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac