Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



5 Nisan 2014 Cumartesi

Şimdi Hayallerdesin AKM

İstanbul'lu okuyucularım, Atatürk Kültür Merkezi'ni hatırlar mısınız? "AKM'nin önünde saat filanca'da buluşalım" randevulaşmalarını, döner kapının ardına sıkışmış bilet gişesini, gişe holündeki tanıtım fotoğraf ve yazılarını, ancak 1 ay öncesinden alınan ve gösterim günü kapıda karaborsa bulunabilen biletleri, upuzun yükselen merdivenleri, merdivenlerin yan tarafındaki emektar sanatçıların eski mi eski fotoğraflarını, girişteki koltukları ..... ?

Yıllar yıllar oldu AKM'de harika bir konser dinlemeyeli, tiyatro perdesinin heybetle açılıp kapandığını görmeyeli, bale gösterilerinde müzik ve dansın muhteşem uyumunu yakalamayalı,  fuayede vakit öldürmeyeli, tuvaletinde sıra beklemeyeli......

Çeşitli sebeplerle biz sanatseverlerin elinden (ç)alınan, bir daha da ne zaman, ne şekilde geri verileceği, hatta verilip verilmeyeceği belli olmayan, evet belki köhne ama yine de iş görür sanat merkezimiz, Atatürk Kültür Merkezi'mizle ilgili Doğan Hızlan'ın bir yazısını okudum, yüreğim, ruhum cızırdadı yine.

Oraya az mı gitmişliğim vardır, bilet gişesinde az mı beklemişliğim vardır, annemle, annemsiz, arkadaşlarımla (evet kızlı erkekli), kardeşimle, eşimle, bazen yalnız, ama asla Defne'yle gidemedim. Defne, devlet eliyle yürütülen böylesi heybetli bir sanat merkezinden mahrum kaldı. Tabii parayı bastırırsak gidilebilecek "özel" sanat merkezleri de var ama uygun bir bütçeyle, devletten alınacak hizmet neden biz sanatseverlere çok görüldü, görülüyor?

Doğan Hızlan çok güzel ifade etmiş yazısında, AKM, artık bir polis merkezi halindedir. Toma'lar, akrepler, polis otobüsleri vs hep el altında, Taksim Meydanı'na, Gezi'ye bu kadar yakın üstelik. Tam da bulunmuş kaftan değil mi? Hani, "Yeni Türkiye" olarak tabir edilen ve içeriğini bilmediğim kavramın, tanımlarından biri midir bu?

Oysa sanat, kaliteli sanat, kültür kalitesinin de bir göstergesidir. Sanat merkezlerini kapatmak, sanat severleri, sanatçıları, kültürü cezalandırmaktan, tırpanlamaktan başka birşey değildir. Peki amaçlanan nedir?

Ben, bir vatandaş olarak, sanatsever olarak, İstanbul'lu olarak, Atatürk Kültür Merkezi'ni, eski halinden daha ihtişamlı, kullanışlı, verimli olarak geri istiyorum. Hakkım yok mu? Kadir Topbaş'ın, reklamlarında "daha yapacak çok işimiz var" diyordu, hadi artık sıra AKM'ye gelsin.....

 Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse bilinmelidir ki, orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır. (H. Friedrich)

   

2 yorum:

  1. Dediğiniz gibi AKM nin durumu çok uzun süredir içler acısı. bence tamamen yıkılıp yeniden yapılmalı. Çünkü her an yıkılacakmış hissi veriyor. Polisler orada adeta bir üs kurdu. Yeni yapılırsa da sizin saydığınız güzellikleri yaşatır mı tartışılır tabii.

    YanıtlaSil
  2. Uzun bir süredir Taksim'e gitmiyorum, İstiklal'in daha çok Tünel tarafında olup meydana çıkmamayı tercih ediyorum. Sırf bu rezilliği görmemek, ağlamamak için, AKM'ye bakamıyorum bile. Bence meydan da çok kötü oldu, ne bir ağaç, ne bir gölgelik, yaz sıcağında kavrulmak için birebir.... Neden bu kadar zevksiziz, neden bu kadar yeşil düşmanıyız bilemiyorum, mevsimlik laleyle oyalanıyoruz yıllardır, gerçi estetik ve ağaç karın doyurmuyor "Yeni Türkiye" tabiriyle....

    YanıtlaSil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac