Al, eve getir, yıka-soy-ayıkla, pişir, tadına bak olmuş mu... sonra geç karşısına, ağzını mühürlesin, yemesin... kahrol otur...
Defne Ece 5 aylık olmuştu, hadi ne zaman başlıyoruz ek gıdalara... Anne sütü yetmediğinden değil, bücürün her yediğimizde ağzımıza elimize bakmasından.. acaba canı mı çekiyor diye düşünmemizden... madem öyle dedi çocuk doktorumuz, o zaman ağzı alışsın diye meyve suyu/pürelerinden başlayın bu ay... ve bizim yemek/yememek maceramız 5. ayda işte böyle başladı... iki kaşık yedi mi, aaa sevdi; üçüncüyü reddetti mi haklı çocuk anne sütü sıcak, oysa meyve püresi soğuk, e bir anda alışmasını da bekleyemeyiz derken, geldik 6-7 aya ve tabii kahvaltılar sebze çorbaları gündeme geldi... Yok, yok, yok... O küçücük ağız mühürlü, dudaklar büzülmüş, gözler ağlamaya hazır, mama sandalyesine tünenmiş... al, eve getir, yıka-soy-ayıkla, pişir, tadına bak veeee yenmesin DÖK ! Bu bebek aç mı diye kahrol, her mızmızlanmasını açlığa bağla, nerdeyse elinde tabak arkasından koş, her fırsatta ağzına birşeyler tıkmaya çalış.. olmasın olmasın...
Ta ki, yaz tatilinde yaşadığımız tatsız bir olay sonucu doktorumuzu değiştirmemize kadar... Eylül'de gitmeye başladığımız Dr. Bahriye Altaş bize ilaç gibi geldi... şimdi düşünüyorum da acaba kızımızın doğduğu ilk günden itibaren ona gitseymişiz herhalde önce Defne'mizin sonra da bizim hayatımız çok daha farklı olurdu, kim bilir.. Neyse...
Bahriye Hanım, detaylı ilk muayeneden sonra kan ve idrar tahlili istedi. Çıkan sonuçlar, Defne'nin ciddi oranda kansız olduğunu gösteriyordu ki, kansızlık=iştahsızlık... hemen ferrum damla başladık, gittikçe damlaları arttırdık, kakası zift gibi olsa da gözünün yaşına bakmadık... ama asıl kalsiyum desteği olarak Almanya'dan getirttiğimiz Calcium Frubiase işimize yaradı çünkü bu vitamin Defne'nin iştahını açtı... Lakin, şimdi de istekle, ağzını koccaman açarak yemiyor ama en azından şarkılar ve oyunlar eşliğinde o küçük ağız bayağı hareketleniyor (maşallah)... "ben çocuğuma oyun yaparak yedirmeyeceğim" diye işe başlayan bendeniz her zamanki gibi nakavt ! Mama sandalyesinin karşısında, Ali baba/daha dün annemizin ve bilcümle çocuk şarkısı eşliğinde miniğimin ağzına bakıyorum.. iki lokma fazla yesin diye eline oyuncak ya da ekmek içi verip onlarla oyalanırken ağzına bir iki kaşık daha çorba ya da yoğurt koyuyorum... Ne yapalım bizimki de böyleymiş..
İlk aylar, gazsız bebek annelerine imrenerek bakardım, şimdi iştahlı bebek annelerine imreniyorum.. çünkü itiraf edeyim bu seramoni başımı şişiriyor.. ama yine de her seferinde iyi ki doğru doktoru bulduk, iyi ki reçete edilen vitaminleri almaya gücümüz var ve en önemlisi iyi ki miniğim sağlıklı, oyunla da olsa bir şekilde yiyor işte diye binlerce kez şükrediyorum ve imrendiğim için kendime kızıyorum, neticede herkesin çocuğu kendine..
Calcium Frubiase kullanımından sonra, 11 aylık ilk dişini de çıkardı bizimki.. gerçi dişlerin çıkışı gecikebilirmiş ama ne bileyim 11 ay da fazla değil mi? Şimdilerde iki diş daha geliyor, etti mi size 3... Ah Defne, vah Defne acaba dişlerin tamamlanıp çiğnemeye başlayınca köftelere, patetes kızartmalarına da hayır diyebilecek misin, yoksa o potansiyelin de var mı güzel kızım, canım.....
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder