Duyduğumda ağlasam mı, isyan mı etsem bilemedim, sonunda çareyi boşverip geçmekte buldum, elimden hiçbir şey gelmez, Türkiye'nin dört bir yanında eminim bunun gibi hikayeler çok, sandığımızdan çok... Tek düşündüğüm, "üç çocuk yapın" demenin kolay olduğu. Çünkü yapması bedava aslında, iş bakmakta/yetiştirmekte bitiyor.
Yeni evli karı koca 22-23 yaşlarındalar. Kız manikürcü, erkekse kargo şirketinde kurye olarak çalışıyor. Kızın ilk hamileliği, doğum için hastaneye gidiyorlar. Doktorun tüm uarılarına rağmen, kız "normal doğumda" ısrar ediyor, doktor diretiyor, sakıncaları anlatıyor. Kız, nuh diyor peygamber demiyor ve işte hikayemiz burada başlıyor, İstanbul'un göbeğinde.....
Doğuma alıyorlar kızı, uğraş didin derken olmuyor işte, kız yine kararında diretiyor, sonunda doktor vakumla alıyor bebeği. Bebeğin boynu ve kollarından biri ciddi şekilde zedeleniyor, "bir ihtimal düzelir ama fazla umutlanmayın sakat kalma olasılığı daha fazla" diyor doktor. Kız, başını öne eğiyor, "Allah'tan" diyor, utanmadan.
Eve dönüyorlar, bebek durmaksızın ağlıyor, taze anne bebeğini emzirmek istemiyor, "göğüslerim acıyor", "sütüm yok zaten" diye geveliyor ağzında. Kayınvalide (ki 6 çocuk büyütmüş kendisi), kızın annesi, eş dost ev kalabalık. Kızı ikna edemiyorlar bir türlü. Veee onca insan, onca çocuk yetiştirmiş "tecrübeli" kadın, bir olup bebeğe, yeni doğmuş bebeğe inek sütü veriyorlar. Her ağladığında veriyorlar, bebek ağladıkça ağlıyor, uyumuyor, huzursuzlanıyor, bir de ishal oluyor inek sütünün üzerine. Yetmiyor, belki yatışır diye bal veriyorlar yeni doğmuş bebeğe. Neticede, iş zıvanadan çıkıyor, bebek artık zapt edilemez durumda. Zaten sakat kaldığı yetmiyormuş gib, yeni doğmuş midesine inen litrelerce inek sütü ve ağzına tıkılan balı hazmedemiyor. Apar topar hastaneye gidiyorlar, bebeği kapıyor doktorlar. Hemen acile, hemen müdahale ediyorlar ve şimdi bebek, küvezde, yanına kimseler alınmıyor, özel bakım uygulanıyor, hayata tutunmaya çalışıyor yavrucak. Merak ediyorum, bu bebek bir şekilde hayatta kalırsa yine ailesine mi teslim edilecek, yoksa çocuk esirgeme kurumu mu sahip çıkacak, malum aile dediğim bu işte, cahiller güruhu...
Herkes ağlamaklı, "keşke döner ekmek bir de kola verseydiniz" diyeceğim gelmişti hikayeyi duyduğumda, "çocuklar sever döneri ! " Her köşe başında bir sağlık ocağı varken, sağlık ocağı parasızken, neden bu cinayeti işlediğiniz diye sarsasım geliyor koca koca kadınları. Bu kadar mı cahilsiniz, bu kadar mı bilmiyorsunuz, cehaletinizden bu kadar mı korkmuyorsunuz. Bir o kadar laf da kıza tabii, insan öğrenmez mi bebeğe nasıl bakılacağını, sağlık ocağına gitseydin hemşireler anlatırdı sana....
Şimdilerde daha meraktayım, işin bütün detaylarını çarşamba günü teyze bize temizliğe geldiğinde öğreneceğim, yüreğim kaldırdığı kadar- telefondan arta kalan tüm detayları soracağım. Evet, bize temizliğe gelen teyzenin torunu bu bahsettiğim bebek, cehalet bu kadar aramızda yani.... Ve bu "yapması bedava" kafalı, hata olunca "Allah'a" havale etmeyi çok iyi bilen güruhun kararlarına göre idare edildiğimizi üzülerek kabulleneceğim.
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce
Of off içim acıdı yavrucağa. Bu kadar cehalet olur şey değil..
YanıtlaSil