Bu salı 29 aylık olacak küçük Defne son birkaç aydır bayağı dillendiği gibi, insanı hayrete düşürecek bir dağarcığa ve kelime hazinesine sahip. Hatırladığım kadarıyla son zamanların vecizeleri.....
Sahne 1: Feci kar yağmış. Bir elimde kocaman süpürge, diğerinde Defne otoparktayız. Maksat babanın arabasındaki karları temizleme bahanesiyle karla oynama, temiz hava alma vs vs...
Defne: Anneee
Ben: Efendim canım?
Defne: Babanın aaabasını temiz hap !
Ben: Olur sahip :)
Sahne 2: İşgünü sabahı. Baba pür telaş servise yetişmek için hazırlanıyor, traş oluyor, parfüm sürüyor vs vs. Defne hatunsa inatla bana bezini değiştirtmiyor. "Baba gelsin" diye söylenip yatağın içinde fır dönüyor. Yalvarmalarıma dayanamayan baba nihayet geliyor, Defne kuzuya dönüşmüş halde babasına kavuşmanın mutluluğunda. Baba bezi değiştirmek için Defne'ye doğru eğiliyor.
Defne: Baba kokusu güjelmiişşş.... (baba mest)
Sahne 3: Haftaiçi sabah, hava güneşli harika. Defne'yle parka gideceğiz. Ama hatun bir inat odasına gelip üzerini değiştirmiyor. Evin içinde onu kovalamaktan bitap düşmüş ben, onu odasında bekliyorum bir yandan da "gelseneee, gelseneee" diye bozuk plak gibi bir ritm tutturmuşum. Defne odasının kapısına geliyor. Başını eğerek içeri uzatıyor veeee " Anneee, ne istiyorsun benden? Ne yapmamı istiyosuuunnnn? " diye soruyor. Ben, dumurrrrr !
Sahne 4: Markete gitmek üzere arabaya binmişiz. Defne'nin kemerini bağlıyorum. Bir yandan da ona ne yapacağımızı anlatıyorum.
Ben: Defne, şimdi markete gideceğiz. Sen market arabasına bineceksin. Düüüt kornaya basacaksın vs vs vs
Defne: Ama, ama, ama (bazen böyle takılıyor)
Ben: Evet canım?
Defne: Ama ben büyük teyzeye meraba demiycem. O kendi işine baksın anneeee.
Ben: Tamam canım :)))
Sahne 5: Pazartesiden beri gece bez bağlamadığım ve tekrar uyumaz diye korkumdan gece tuvalete kaldırmadığım Defne, sanırım o kadar sıkışıyor ki sabahları daha erken uyanıyor. Erken dediysem 6,5- 7 en geç 7:20. O sabah 6,5'ta kalkmışız. Maalesef ben çok söylendim. "Of be kızım hep sabahın köründe uyanıyorsun" diye. Öğleden sonra olur. Defne yanıma gelir veeee "anne, ben neden sabahın köründe uyanıyooommm?" diye sorar. Ben yine dumur tabii :)
Sahne 6: Haftaiçi sabah. Henüz kahvaltı etmişiz, mutfaktayım. Defne sokak kapısına gider ve:
Defne: Anne ben işe gidiyooom.
Ben: Peki kızım, ne yapacaksın işte?
Defne: Paaaa kazanıcam.
Ben: Oooo ne kadar iyi. Ne yapacaksın parayı?
Defne: Amcaya vericem, ekmek getirsin, süt getirsin. (burada apartman görevlisini kastediyor)
Sahne 7: Haftaiçi akşam, baba işten gelir. Zile basar, Defne'yle koşup kapıyı açarız. Defne hemen babasını kucağına tırmanır veeee "babaaaa, iii ki geldin. Hoş geldin" der. Babanın tüm yorgunluğu uçar gider....
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce
Akşam akşam çok iyi geldi. Gülerek okudum. :)) En ısırmalık zamanı değil mi? Ettikleri bir söz bütün moralleri düzeltir, yorgunluğu alır. İnşallah çok şanslı bir yaşamı olur fıstık Defne'nin. Ege bölgesinde defneye "Tanen" denir. Biliyor muydunuz?
YanıtlaSilAh İlhan bey aynen öyle tüm zorluğu bir kenara tam yemelik çok masumane herşeyi:) ben de dşlerim şanslı olmasını yüzü hep gülsün ama kader :) taneni bilmiyordum sizden öğrendim....
Sil