Diş de bebeğine göre değişiyor. Kalıtımsal özellik ağır basmakla birlikte, ne yaşanacağını kader belirliyor. Bizim diş maceramızı özetlemek gerekirse,
Defne'nin dişleri 11 aylık çıkmaya başladı. Bayağı geç başlayan bu süreç, kızımın beslenmesini de ekledi. Yaşıtları daha kıtır şeyler kemirirken Defne daha yumuşak, püre haline gelebilen gıdalarla devam etti. Örneğin ceviz, fındık gibi besinleri hep öğütmek zorunda kaldım. Bu durum da farklı lezzetlerle tanışmasını geciktirdi.
Diş çıkarma dönemi, azılar çıkmaya başlayana kadar çok sıkıntı yaratmamıştı. Birkaç gün ateşi çıktığı, daha sulu kaka yaptığı, keyifsiz olduğu durumları yaşamıştık ama bu yaz çıkan azılar zaten sallantıda olan uykusunu iyice alt üst etti. Ama yine de yazın açık havada, bol güneş altında olabilecek en sorunsuz şekilde azıları çıkardı.
Gelelim bize son noktayı koyan köpek dişlerine. Hep duyardım bunların methini ama yaşamayınca insan anlamıyormuş. Yazı sonunda çıkmaya başlamalarıyla ailecek resmen silkelendik diyebilirim. Yok olan iştah ve uyku, had safhadaki mızmızlık kızcağızımın tüm düzenini bitirdi, bağışıklık sistemini çökertti ve maalesef ilk antibiyotiğini kullanacak derecede grip oldu. (tabii yapışık ikizi ben de )
Rahatlatıcı jeller sürmek, tavsiye üzerine bol bol diş fırçalamak, eline kemirebileceği bir takım gıdalar vermek bir yere kadar çözüm oldu. Bence en iyisi, kurban bayramında ailecek gittiğimiz tatilde son güneşi yakalamasıydı. Çünkü güneşten alınan doğal d vitamini, diş çıkarma döneminde çocuğu çok rahatlatıyor.
Neredeyse 2 aya yayılan "köpek dişi çıkarma operasyonu", Defne'ciğimin son köpek dişini de bu hafta, törenlerle ve yoğun bir nezle eşliğinde çıkarmasıyla sona ermiş oldu :) İkinci azılara kadar diş çıkarma işine veda ettiğimize o kadar seviniyorum ki, darısı bu süreci yaşayan herkese !
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder