Yaşam Notlarım'a Hoş Geldiniz.



26 Ocak 2014 Pazar

Yaşam Notlarım

2009'da sadece yemek ve gezi üzerine yazmak için başladığım bloguma isim düşünürken, kendimi ve yazacaklarımı kısıtlamak istememiştim. İşte bu yüzden blogumun ismi "yaşam notlarım". Yani ben ne yapıyorsam, ne düşünüyorsam, ne hissediyorsam, ne yiyip içiyorsam o.

Seçtiğim ismin çok doğru bir karar olduğunu bana zaman gösterdi. Önce çok istediğim hamilelik ve Defne'nin doğumu, ardından hayatımın boyut değiştirmesi annelik olgusunu tanımam. Hiç istemediğim halde, kayıtsız kalamadığım ülkemin gündeminin beni "güncel" konularda yazmaya zorlaması vs vs.

Blogumun sol üst köşesinde, kategoriler var, bunlara tıkladığınızda alt başlıklara ulaşıyorsunuz. Örneğin gezi notlarının alt başlıklarında İstanbul içi, dışı ve yurtdışı der. Ya da gebelik notlarının altında ilgili haftaya göre yaşadıklarım, tavsiyelerim yer alır.... Tabii bunların hiçbiri "uzman" gözüyle değil, pratik, tamamen benim deneyimlerime odaklı yazılar.

Uzun bir zamandır sadece yazmaya odaklandım, kategori işini es geçtim, daha evvel yazdığım yazılarıysa tekrar hatırlatmadım takipçilerime. Dolayısıyla şimdilik bir süre eski hızımda yazmak yerine biraz kategorizasyon biraz hatırlatma yapacağım.

Bu itibarla, birkaç yeni ana başlık açıyorum. Böylece yaşamnotlarım'ı okuyup da sadece kitap, film ya da güncel siyasetle ilgilenenler ya da o konuda fikir almak isteyenler arayıp durmasın, tabii ben de neler yazıp çizdiğimi kolay bulayım.

Hadi o zaman, meraklıları için eskilerde kalmış birkaç yaşamnotu ile devam edeyim....

- Büyük Saray Mozaikleri Müzesi  

- Foça

- Şanlıurfa Boranisi

- Gebelik serüvenindeki ilk üç ayım

- 1- 2 yaşındaki çocukla kışın evde yapılabilecekler

4 yorum:

  1. hımmm bu kategori işi mantıklı.. belki ileride ben de yaparım. Gerçi bende her telden var maşallah.. en son sampuan tanıtıyordum yani o derece :)
    Amaaaan bloglar bizim değil mi sonuçta ne istersek yazarız elbet :) Ben hala direniyorum siyasete bulaşmamaya bakalım nereye kadar gidecek #dirensutlukahve :)

    YanıtlaSil
  2. Valla mantıklı ama "deli" işi biliyor musun, kaç ay olmuş sadece yazalı, neyi nasıl toplayacağım bilemiyorum.... Bir ev hanımının kendine iş çıkarma girişimleri diyelim, Defne yine öksürüyor bu arada umarım hastalığa çevirmez :(

    YanıtlaSil
  3. Aslında belli bir konu olmadan insan istediği zaman sevincini, üzüntüünü, siyesi bir olayı, ne isterse paylaşabilmeli. Ben yemek bloğunda bazı siyasi paylaşımlar yaptım özellikle gezi olayları sırsında, ciddi tepki veren bir gurup oldu. Hem de geziyi desteklemelerine rağmen. Sonra kısmen hak verdim onlara ve kestim bu tür paylaşımları.

    YanıtlaSil
  4. Çok haklısınız İlhan Bey. Gezi olayları sırasında blogunuzda yaptığınız paylaşımlara bence saçma yorumlar gelmişti, hatta kimileri sizi takip etmeyi de bırakmıştı bu yüzden. Çok üzülmüştüm kendi adıma. ne demek yani blog devlet dairesi mi demek, yemek bloguysa başka şey paylaşmak "yasak" olabilir mi? Keşke yine paylaşsanız, ben keyifle ve merakla takip ediyordum..

    YanıtlaSil

 
Zirve100 Site istatistikleri
Zirve100 Sayac