Yılın en sevdiğim dönemindeyiz. Pazar tezgahları, tüm kış özlediğim lezzetlerle dolup taşıyor. Patlıcan, bezelye, semizotu …. ve çok kısa bir süre bizimle birlikte olup aniden kaybolacak çilek ve enginar.
Her yiyeceğin kendisine göre bir faydası var. Enginar için en çok söylenen karaciğer dostu olduğu. Bir kimsenin her yıl, yaşı kadar enginar yemesi gerektiğini okumuştum. Biraz abartılı bulduğum bu yazıyı dinlersem, bu sene 32 tane enginar yemem gerekiyor. Bence, abartmamak kaydıyla tüm besinlerden, imkan ölçüsünde azar azar ve tazeyken yemeliyiz. Mümkün olduğunca sofralarımızın çok renkli olmasını sağlamalıyız.
İşte bu yüzden, özellikle sebzelerin buzluğa kaldırılmasından yana değilim. Oysa tam bir “ilkbahar/yaz sebzeleri aşığı” olarak kışın ortasında, bezelye, enginar, taze fasulye vs yemek, benim için bulunmaz bir lütuf olur, hele buzluk gibi hayatımızı kolaylaştıran yardımcımız varken. Ama her sene etrafımdakiler buzluk depolamaya başladığında, kendimi kış sebzelerinin ve bakliyatın da güzel olduğu yönünde telkin ederek durdurmaya çalışıyorum. Bakalım bu sene de başarılı olabilecek miyim….
Neyse, geçenlerde annemin çay sofrası için yaptığım zeytinyağlı enginar tarifine geçelim.
Malzemeler:
- 6 enginar
- 2 kuru soğan
- 2 havuç
- ½ limon suyu
- Bir tutam dereotu
- Zeytinyağı
- Tuz
- Toz şeker
- Enginar ile yüzyüze gelecek kadar sıcak su
* Zeytinyağı, tuz ve şeker konusunda ölçü vermiyorum. Biraz damak zevkinize biraz da kulanım alışkanlıklarınıza bağlı. (Mesela ben zeytinyağlılara şeker koymam)
Yapılışı:
1. Kuru soğanı piyazlık, havuçları yarım ay şeklinde doğrayın. Biraz genişçe bir tencereye zeytinyağını koyup soğan ve havuçları kavurun.
2. Güzelce yıkadığınız enginarı ve hemen ardından, kararmaması için yarım limon suyunu ilave edin.
3. Sıcak su, şeker ve tuz ilavesi ile havuçlar yumuşayana kadar pişirin.
4. Soğuduğunda, servis yapacağınız kaba alıp dereotu ile süsleyin.
Püf noktası: Zeytinyağlı yemekler kendi tencerelerinde soğutulursa daha lezzetli olurmuş.
Afiyet olsun !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder