Ahmet Hamdi Tanpınar'ın meşhur romanı değil konum. Konum bizim ev ve değişen "düzen"imiz. Daha evvel yazmıştım bir yerlere. Bu saatleri ayarlama işi bize yaramıyor demiştim, protesto etmiştim, nafile, yetkililere yine sesleniyorum huzurunuzda "Rica ediyorum lütfen her sene bir ileri bir geri oynatmayın düzenimizi, tam da -aha da oldu bu iş- derken başa sarmayın çabalarımızı, fedakarlıklarımızı, sınamayın sabrımızı".
Saatlerin yeniden ayarlanmasıyla, geçen her gün yepyeni saatlerde kahvaltı ve yemeğini yiyen, uyuyan ve uyanan minik Defne'nin geldiği son durum şudur; sabah 6- 6,5 gibi uyanma, öğlen 1 ya da 1,5 saatlik uyku ve akşamları 10'da uyuma. Şaka maka değil, zaten uykuyu sevmeyen çocuk, saatlerin alınması ve bizim yeni saate uyum göstermesi için uyguladıklarımız sonucu bu hale geldi. Şikayet değil bu anlattıklarım, bizim evin halleri. Zaten neticede ve samimiyeten söylüyorum ki, her sabah, sağ ve sağlıklı uyandığımız için şükrediyorum, gerisi gerçekten boş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder