Homeros’un İlyada Destanı’nda Paplagonya olarak anılan bu ilçede, Hititler, Frigler, dolaylı olarak Lidyalılar, Persler, Romalılar, Selçuklular ve en son Osmanlılar egemenlik kurmuştur.
Bu kadar uzun bir tarihi geçmişi olan, birçok uygarlığa ev sahipliği yapan yörede; han, hamam, cami, çeşme, köprü ve eşsiz konaklar hayranlık uyandırmaktadır.
Safranbolu, en üstün ekonomik ve kültürel düzeyine Osmanlı döneminde ulaşmıştır. Kentin, 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi oluşunun bunda önemli bir rolü vardır.
1975 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu’nun Safranbolu’yu kentsel sit alanı ilan etmesi ile başlayan ilgi, 90’lı yılların başından bu yana açılan turistik tesislerin katkısıyla gelişmiş ve tanınmaya başlamıştır. Böylelikle, terk edilen konaklar; otel, lokanta haline getirilmiş, bozulan Arnavut kaldırımları yenilenmiş, anıtsal eserler restore edilmiş, eski el sanatları sergilenmek suretiyle turizme kazandırılmıştır.
Safranbolu’nun, sahip olduğu zengin kültürel mirası korumadaki başarısı, Safranbolu’yu “Dünya Kenti” ününe kavuşturmuş ve Unesco tarafından “Dünya Miras Listesi”ne alınmıştır.
Safranbolu Evleri, 18. ve 19. yüzyıl Türk hayatının geçmişini, kültürünü, ekonomisini ve yaşama biçimini yansıtmaktadır. Safranbolu’da yaklaşım 2.000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır.
Safranbolu’ya isim veren Safran bitkisi, kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilmektedir. Bu bitki, gıda, ilaç ve kozmetikte kullanılmakta olup, üretildiği ender yerlerden biri Safranbolu’dur.
Kaymakamlar Evi, Safranbolu’nun gezilebilir müze evlerinden biridir. İçerisinde eski konaklardaki hayatları, kullanılan eşyaları ve el işlerini görebilirsiniz.
Yemeniciler ve Arasta çarşısından yöresel el işleri ve lokum satın alabilirsiniz. Özellikle safranlı lokumu denemenizi tavsiye ederim. Biz, İmren’den alışveriş yapmıştık, gayet taze ve lezzetliydi.
Cinci Han ve Hamamı, Osmanlı dönemi eserleri içinde sayılabilir. Sultan Deli İbrahim’i tedavi ettiği söylenen, Cinci Hüseyin Efendinin anısına, eşi tarafından 1640-1648 yıllarında yaptırılmıştır.
Saat Kulesi’nde çalışan amcadan yörenin tarihini ve özelliklerini keyifle dinleyebilir, 44 yıldır bu işi yapan amcaya hayran kalabilirsiniz.
Fotoğraf çekmek ve ilçeyi kuşbakışı görmek içinse Hıdırlık Tepesi’ne çıkabilirsiniz.
İyi seyahatler !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder