Doğumun yaklaşması ile başlaması birbirinden tamamen farklı durumlar. Doğumun yaklaştığını gösteren emareler, 36. haftadan sonra beliriyor. Gebe (anne adayı), kendinde bir rahatlama ve enerjisinin arttığını hissediyor. Buna güvenerek, anne adayının kendisini yorması ise maalesef erken doğumu tetikleyebiliyor. Dolayısıyla vücut aksini söylese de, bu dönemde, yani son haftalarda, yürüyüş dışında dinlenilmesi, ağır işlerin yapılmaması tavsiye ediliyor.
Bu haftalarda, kasılmalarda artış da başlıyor. Ancak bu kasılmalar, anne vücudunu doğuma hazırlamaya yönelik, düzensiz ve dinlenince geçen kasılmalar.
Bazı hamilelerde az da olsa kilo kaybı görülebiliyor.
Doğumun başladığını gösteren en önemli emare ise “nişan” denilen, rahim ağzını kapatan tıkacın gelmesi. Mukus görünümünde, akışkan bir yapısı olan ve kahverengindeki bu tıkaç, aslında bebeğin dış dünya ile temasını önleyen bir nevi koruyucu madde. Bu maddenin vücuttan atılması ile bebek, dış dünya ile temasa geçmeye hazır hale geliyor. Dolayısıyla nişan gelir gelmez doktor aranmalı ve bir an evvel hastaneye gidilmeli.
Bunun yanı sıra, suyun gelmesi de doğumun başladığına, yani doktoru arayıp evden çıkmanız gerektiğine işaret. Yalnız, son gebelik haftalarında bazı anne adaylarında idrar kaçırması da olabildiğinden, su ile idrarın birbiriyle karıştırılması söz konusu olabiliyormuş. Uzmanlar, aradaki farkı anlamak için, gelen sıvıyı tutmaya çalışın diyorlar, eğer tutabiliyorsanız bu idrardır, yok eğer insiyatifiniz dışında akmaya devam ediyorsa gelen sudur. Ayrıca idrarda rahatsız edici bir koku vardır, ancak suda yoktur.
Bir diğer işaret de, düzenli aralıklarla gelen ve dinlendiğinizde geçmeyen ağrıların başlamasıdır.
** Amerikan Hastanesi doğum öncesi eğitim programından edindiğim bilgilerdir.
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder