Belki çok klasik ve sıradan kaçacak ama yapmaktan en keyif aldığım şey okumak. Sadece kitap değil, dergi/ afiş/ makale/ gazete/ pek az şiir/ alt yazı/ blog vs. Yıllarca öğrencilik edip, sonra çalışıp sonra da kızımla ev hayatına geçtiğimde en çok ihmal ettiğim, ihmal ettiğimi bildiğim hayatımda beni en rahatlatan, bana huzur veren uğraş. Yine ilginç bir şekilde fark ettim ki, düzenli olarak okumazsam sinirli ve çekilmez biri oluyorum. Kendimi eksik hissediyorum. Boynumu ağrıtacağını bilsem de, kendi kendime kalacağımı ya da Defne'nin bana okuyabilmem için fırsat vereceğini bildiğim her yere okunacak birşeyler taşıyorum. Sonra harflerin arasına gömülüp iç dünyama dalıyorum. Defne'yle yapmayı en sevdiğim şey de okumak. Hatta hayal gücümüzü genişletmek, şablonlara sabitlenmemek için, ona masal/hikaye uydurmak. Sadece ikimizin keyif alacağı, anlayacağı, ilginç bulacağı, çoğunlukla aynısı bir daha aynen tekrar edemeyeceğim bir sürü hayal....
Ege Kıyılarından Eski Zaman Masalları, aslında ismine vurularak yokladığım, konu itibariyle beni çeken ve severek okuduğum bir kitap. İlk baskısı 1982'de yapılmış, araya giren 20 senenin ardından Günışığı kitaplığı 2002'de güncelleyerek yeniden basmış bu kitabı. Elimdeki 19. baskı, inanılır gibi değil.
Mitolojik hikayeleri hep sevmişimdir, ama alıp okumam bu kitapla oldu. Çok da hoşuma gitti. Aslında gençlere hatta sanki 9 yaşından itibaren çocuklara yönelik gibi gözükse ve yazar önsöze "çocuklar" diye başlamış olsa da, benim için fark etmedi açıkçası. İçinde 9 mitolojik hikaye olan bu kitabı, 9 günde okudum, ara ara tekrar okuyup iyice belleyince, sadeleştirerek Defne'ye anlatmayı düşünüyorum, eminim o, kendi çocuk dünyasında bu hikayelere çok farklı bir gözle bakıp çok daha keyif alacak.
Ciddi kitaplardan, yemek tariflerinden, bildik maceralardan sıkıldıysanız, bu kitabı tavsiye ediyorum.
Neden Ambalajlı Süt?
4 yıl önce